nazım şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nazım şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mayıs 2013 Perşembe

BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM - NAZIM HİKMET ŞİİRİ


BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM - NAZIM HİKMET

Şiirler

Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
Fedakarlığımı anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
İçimden bir şey :
belki diyor.

19 Mayıs 2013 Pazar

Nazım Hikmet RAN Şiirleri – Sen Benim Sarhoşluğumsun

SEN BENİM SARHOŞLUĞUMSUN…

Sen benim sarhoşluğumsun…
Ne ayıldım, ne ayılabilirim,
Ne ayılmak isterim.
Başım ağır, dizlerim parçalanmış
Üstüm başım çamur içinde
Yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.

 Nazım Hikmet RAN

 

Nazım Hikmet'in Çocukken Yazdığı Şiiri

Nazım Hikmet, 1914 Yılında, Daha Çocukken Şu Mısraları Yazmış:

“Yine büyük Türk adı
Dağlar, taşlar aşacak
Yine Türk’ün bayrağı
Kaleleri yıkacak
Yine Türk’ün gemisi
Denizleri aşacak
Anar. “Kerem gibi”
Yine Türk’ün sanatı
Avrupa’ya taşacak
Yine Türk’ün sinesi
Vatan aşkıyla dolacak
İşte bundan emin ol
Emin ol ki, olacak
Yine Türk’ün tarihi
Yıldızlı sayfalar yazacak.”
Kırk beş yıl sonra ise şöyle demişti:
“Memleketimi seviyorum:
Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı
Memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
Memleketim:
Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,
Kurşun kubbeler ve fabrika bacaları…
Hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır.
Çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım
Yarı aç, yarı tok,
Yarı esir…”

Türk Şiirinin “Prometheus”u Nazım Hikmet

Büyük Türk şairi Nazım Hikmet Sovyetler Birliği’ne geldikten birkaç yıl sonra 1957 yılında Bakü’yü ziyaret etmişti. O, burada büyük törenle karşılanmış, Bakü Devlet Üniversitesi’nde öğrencilerle görüşmüştü. Görüşü giriş sözü ile açan rektör Yusuf Mehmetaliyev’dir. Şairin Bakü’ye gelmesini büyük ve önemli olayolarak değerlendirmişti.

nazım hikmet kadın şiiriFiloloji Fakültesi Dekanı Ali Sultanlı konuşmasında Bugüne deyin ki, biz Nazım Hikmet gibi bir konuk kabul etmemişdik. Biz onu kendi şairimiz gibi seviyoruz. Kalbi sadece mücadele aşkı ile atan Nazım Hikmet Türk şiirinin Prometheus“udur diye bildirmişti.
Nazım Hikmet Bakü’de Ağlamıştı
Türk asıllı iki kız “yürüyen adam” ve “davetşiirlerini okumuş, eserlerini ana dilinde duyan şair ise gözyaşlarını tutamayarak kızları bağrına basmıştı.
Daha sonra şair çıkışında Bakü’ye 30 yıldır gelmediğini, şehrin çok değiştiğini söylemişti. “Bugün ömrümün en güzel günlerinden biridir. Bakü’ye gelmeyeli tam 30 yıl oluyor. Bakü’yü tanıyamadım . Yoldaşlar, siz çok mutlusunuz. Ben Türkiyemi de böyle görmek istiyorum “.
Gençtir, yazacak
1958 yılında yeniden Bakü’ye gelen şaire besteci Arif Melikovun onun piyesi temelinde bale yazmak istediği söylenmiş, Nazım Hikmet ise “Gençtir, yazacak” diye cevap vermişti. Bundan sonra “Aşk efsanesi” ortaya çıkmıştı.
Genellikle, onun Azerbaycan’la ilgili yaratıcı çalışmaları bununla yekünleşmiyordu. Nazım Hikmet birçok şair ve yazarlarla dostluk ilişkisi kurmakla birlikte, onlara şiirler de ithaf etmişti. Onun sözlerine bir çok şarkılar bestelenmiştir. R.Babayev şairin “Kafatası” piyesine illisturasiyalar çekmiş, M. Rzayeva ise büstünü hazırlamıştı.
Cevapsız kalan soru …
Nazım Hikmet’in Bakü’ye seferleri sırasında KGB daima onu gözaltında tutuyordu. Hatta Bakü Devlet Üniversitesi’nde konuşması sırasında bir öğrencinin kendisine yönelttiği “Azerbaycan dilini bilmeyen veya bilip bu dilde konuşmayan aydınlara tutumunuz ne” sorusunu da cevapsız bırakmıştı. Şairin Türk olması ve Azeriler arasındaki nüfuzu, bu arada devlet organlarını da rahatsız ediyormuş.