19 Mayıs 2013 Pazar

Nazım Hikmet'in Çocukken Yazdığı Şiiri

Nazım Hikmet, 1914 Yılında, Daha Çocukken Şu Mısraları Yazmış:

“Yine büyük Türk adı
Dağlar, taşlar aşacak
Yine Türk’ün bayrağı
Kaleleri yıkacak
Yine Türk’ün gemisi
Denizleri aşacak
Anar. “Kerem gibi”
Yine Türk’ün sanatı
Avrupa’ya taşacak
Yine Türk’ün sinesi
Vatan aşkıyla dolacak
İşte bundan emin ol
Emin ol ki, olacak
Yine Türk’ün tarihi
Yıldızlı sayfalar yazacak.”
Kırk beş yıl sonra ise şöyle demişti:
“Memleketimi seviyorum:
Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı
Memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
Memleketim:
Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,
Kurşun kubbeler ve fabrika bacaları…
Hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır.
Çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım
Yarı aç, yarı tok,
Yarı esir…”

Nazım Hikmet’in Hayatı-Yaşamı, Edebi Kişiliği, Şiirleri ve Eserleri

Nazım Hikmet’in Hayatı-Yaşamı, Edebi Kişiliği, Şiirleri ve Eserleri

Nazım Hikmet Ran (1902 - 1963)
nazim_hikmet__cankiri_cezaevi1902 senesinde Selanik’e hayata merhaba demiştir. İlk öğrenimini İstanbul’da Göztepe Taşmektep, Galatasaray Lisesi ilk bölümü (1914), Nişantaşı Numune mektebinde bitirmiş, orta tahsilini ise, henüz 12 yaşındayken kaydettiği Bir Bahriyelinin Ağzındanisimli bir şiirini işiten oldukça beğenen Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın nasihatı üzerine devam ettiği Heybeliada Bahriye Mektebi’nda yapmıştır (1918). Nazım Hikmet Bahriye’yi tamamladıktan daha sonra Hamidiye Kruvazörü’ne stajyer güverte subayı olarak verilmiş, bir geceleyin nöbette üşütüp zatülcemp olmuş (1919), sıhhatini kaybedince askerlikten çürüğe çıkarılmıştır (1920).

Askerliği bıraktıktan daha sonra, İstanbul‘un istilasına oldukça üzülen Nazım Hikmet Milli Mücadele’yi katılmak üzere Anadolu’ya gitmiş, Bolu Lisesi’nde kısa bir müddet muallimlik yapmıştır (1921). Rus devrimiyle merak salan şair, bir müddet sonra Batum’dan Moskova’ya geçmiş ve Doğu Üniversitesi’nde iktisat ve Toplum bilim okumuştur (1922-1924). Vatana dönüşünün ardından Aydınlık dergisine geçmiş, dergide yayımlanan şiirlerinden dolayı hakkında “gıyaben” tutuklama kararı çıktığını öğrenince tekrar Rusya’ya geçmiş, af çıkmasının ardından Türkiye’ye dönmüş ve bir müddet Hopa hapishanesinde tutsak kalmıştır (1928).

Nazım Hikmet ardından İstanbul’a geçmiş, muhtelif gazete ve dergilerle film stüdyolarında iş tutmuş, ilk şiir kitaplarını sunmuş ve oyunlarını yazmıştır. (1928-1932). Bir ara tekrar habs olunmuş, Cumhuriyet’in 10. senesi münasebetiyle sürülen af kararı ile hürriyetine kavuşmuştur. Akşam Son Posta, Tan gazetelerinde Orhan Selim lakabıyla fıkra yazarlığı ve baş editörlük yapmıştır (1933).
Kara Harp Okulu talebeleri içinde siyaset yaptığı davasıyla yargılanmış, Harp Okulu Askeri Mahkemesi’nce 15 sene, ardından Donanma içinde faaliyet gösterdiği davasıyla da Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce 20 sene olmak üzere toplam 35 sene tutukluluk cezasına hüküm giymiştir, cezası Türk Ceza Kanunu’nun 68 ve 77 maddelerine uyumlu olarak 28 sene dört aya düşürüldü (1938). Demokrat Parti’nin yönetime gelmesinin ardından çıkarılan af kararı (1950) kapsamına sokulması için entelektüellerce açılan geniş bir kampanyanın devamında, hukukçular meşru yollara başvuruda bulunmuş, bu sürede Nazım Hikmet cezaevinde açlık grevine başlamıştır. Netice olarak Nâzım Hikmet’in geriye kalan cezası affedilir ve şâir 13 sene hapislik sonrasında hürriyetine kavuşur.

Serbest bırakıldıktan sonrasında iş bulamayan, kitap çıkaramayan şair için bu kez askerlik kararı alınmış, 50 yaşında ve hasta olan Nazım Hikmet çok zor durumda kalmıştır. Öldürülmekten korkan şâir, kendisine hayran olan Refik Erduran (sonranın ünlü oyun yazarı ve gazetecisi) ‘ın önerisini kabul etmiş, onun yardımıyla bir motorla Karadeniz’de seyreden Romanya bandıralı bir gemiye binerek Türkiye‘den ayrılmıştır.

Nazim Hikmet, 1963 yılında Moskova‘da ölmüştür. (3 Haziran 1963). Hikmet‘in geriye kalan cezası affedilir ve şâir 13 sene hapislik sonrasında hürriyetine kavuşur.
Özgür kaldıktan daha sonra iş bulamayan, kitap çıkaramayan şâir için bu kez askerlik kararı alınmış, 50 yaşında ve hastalıklı olan Nâzım Hikmet oldukça çetin vaziyette kalmıştır. Öldürülmekten sakınan şâir, kendine hayran olan Refik Erduran (sonrasında ünlü oyun yazarı ve gazetecisi) ‘ın teklifini kabul etmiş, onun sayesinde bir motorla Karadeniz’de seyreden Romanya bayraklı bir vapura binerek Türkiye’den gitmiştir.
Nazım Hikmet, 1963 senesinde Moskova’da hayatını kaybetmiştir.

FARKLI ve YENİ BİR ŞİİRE DOĞRU

Nazım Hikmet, Anadolu‘ya geçince, bir taraftan kavganın bir taraftan da ulusun problemleriyle, o güne dek yeteri kadar farkına ulaşamadığı gerçekliklerle karşılaştıktan sonra, hece ve aruz vezni ile yetinemeyeceğini, yepyeni bir şiire, diğer bir şiire yürümesi gerektiğini anlamıştır: Anadolu’ya geçtim. ulus zayıf, nuhtan kalma silahıyla, açlığı ve bitiyle kavga ediyordu Rum ordularına yönelik. Ulusu ve kavgasını keşfetmiş gibi oldum. Şaştım, ürktüm, sevdim ve tüm bunları yazmak gerektiğini hissettim. Şiirle yeni şeylerin, bugüne dek denmemiş şeylerin belirtilmesi gerektiğini anladım. Bu konuda evvel beni yeni bir öze göre yeni bir şekil keşfetmek konusu ilgilendirdi. Çalışmaya kafiyeden başladım. Kafiyeleri mısraların sonunda değil de bir sonda bir başta imtihan ettim.

Nazım Hikmet Şiirleri
835 Satır (1929), Jokond ile Si-Ya-U (1929), Varan 3 (1930), 1+1=1 (1930-Nail V. ile), Sesini Kaybeden Şehir (1931), Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1932), Gece Gelen Telgraf (1932), Taranta Babu’ya Mektuplar (1935), Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı (1936), Kurtuluş Savaşı Destanı (1965), Saat 21-22 Şiirleri (1965-Bas. Haz. M.Fuat), Memleketimden İnsan Manzaraları (1966-1967-Bas. Haz. M.Fuat, 5 Cilt), Rubailer (1966-Bas. Haz. M. Fuat), Dört Hapishaneden (1966-Bas. Haz. M.Fuat), Yeni Şiirler (1966-Bas. Haz. Dost Yayınevi), Son Şiirleri (Bas. Haz. Habora Kitabevi), Tüm Eserleri (1980-Bas. Haz. A. Bezirci, 8 Cilt).
Bunun Yanısıra Halkımız Tarafından En Çok Bilinenve Popüler Olan En Güzel Şiirleri
  • Nazim Hikmet Seni Dusunmek
  • Doğum günü şiiri Nazım Hikmet
  • Memleketim şiiri Nazım Hikmet
  • Nazim Hikmet Tahir ile Zuhre
  • Nazim Hikmet Yasamaya Dair
  • Nazım Hikmet Hoşgeldin Kadınım
  • Vatan Haini Nazim Hikmet
  • Seviyorum Seni Nazim Hikmet
  • Nazım Hikmet Hoşgeldin
  • Nazım Hikmet Piraye
  • Nazım Hikmet Seviyorum
  • Yaşamak Nazım Hikmet
  • Kadinim Nazim Hikmet
  • Nazım Hikmet En Güzel Günlerimiz
  • Nazim Hikmet Memleketim
  • Memleket Nazım Hikmet
  • Sen Nazım Hikmet
OYUNLARI:
Kafatası (1943), Bir Ölü Evi Yahut Merhumun Hanesi (1932), Unutulan Adam (1935), İnek (1965), Ferhat ile Şirin (1965), Enayi (1965), Sabahat (1966), Yusuf ile Menofis (1967), İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu (1985).
ROMANLARI:
Kan Konuşmaz (1965), Yeşil Elmalar (1965), Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (1966).
YAZILARI:
İt Ürür Kervan Yürür (1936-Orhan Selim takma adıyla), Alman Faşizmi ve Irkçılığı (1936), Milli Gurur (1936), Sovyet Demokrasisi (1936).
MEKTUPLARI:
Kemal Tahir’e Hapishaneden Mektuplar (1968), Cezaevinden Memet Fuat’a Mektuplar (1968), Bursa Cezaevinden Va-Nû’lara Mektuplar (1970), Nazım’ın Bilinmeyen Mektupları (1986-Adalet Cimcoz’la Mektuplar, Haz. Ş. Kurdakul), Piraye‘ye Mektuplar (1988).MASALLARI:
La Fontaine’den Masallar (1949-Ahmet Oğuz Saruhan adıyla), Sevdalı Bulut (1967).
Nazım Hikmet Resimleri
nazim_hikmet_mezar nazim_hikmet__bursa_cezaevi nazim_hikmet__cankiri_cezaevi nazim_hikmet__celile_hanim__samiye nazim_hikmet__heybeliada_bahriye_mektebi_ogrencisi

Türk Şiirinin “Prometheus”u Nazım Hikmet

Büyük Türk şairi Nazım Hikmet Sovyetler Birliği’ne geldikten birkaç yıl sonra 1957 yılında Bakü’yü ziyaret etmişti. O, burada büyük törenle karşılanmış, Bakü Devlet Üniversitesi’nde öğrencilerle görüşmüştü. Görüşü giriş sözü ile açan rektör Yusuf Mehmetaliyev’dir. Şairin Bakü’ye gelmesini büyük ve önemli olayolarak değerlendirmişti.

nazım hikmet kadın şiiriFiloloji Fakültesi Dekanı Ali Sultanlı konuşmasında Bugüne deyin ki, biz Nazım Hikmet gibi bir konuk kabul etmemişdik. Biz onu kendi şairimiz gibi seviyoruz. Kalbi sadece mücadele aşkı ile atan Nazım Hikmet Türk şiirinin Prometheus“udur diye bildirmişti.
Nazım Hikmet Bakü’de Ağlamıştı
Türk asıllı iki kız “yürüyen adam” ve “davetşiirlerini okumuş, eserlerini ana dilinde duyan şair ise gözyaşlarını tutamayarak kızları bağrına basmıştı.
Daha sonra şair çıkışında Bakü’ye 30 yıldır gelmediğini, şehrin çok değiştiğini söylemişti. “Bugün ömrümün en güzel günlerinden biridir. Bakü’ye gelmeyeli tam 30 yıl oluyor. Bakü’yü tanıyamadım . Yoldaşlar, siz çok mutlusunuz. Ben Türkiyemi de böyle görmek istiyorum “.
Gençtir, yazacak
1958 yılında yeniden Bakü’ye gelen şaire besteci Arif Melikovun onun piyesi temelinde bale yazmak istediği söylenmiş, Nazım Hikmet ise “Gençtir, yazacak” diye cevap vermişti. Bundan sonra “Aşk efsanesi” ortaya çıkmıştı.
Genellikle, onun Azerbaycan’la ilgili yaratıcı çalışmaları bununla yekünleşmiyordu. Nazım Hikmet birçok şair ve yazarlarla dostluk ilişkisi kurmakla birlikte, onlara şiirler de ithaf etmişti. Onun sözlerine bir çok şarkılar bestelenmiştir. R.Babayev şairin “Kafatası” piyesine illisturasiyalar çekmiş, M. Rzayeva ise büstünü hazırlamıştı.
Cevapsız kalan soru …
Nazım Hikmet’in Bakü’ye seferleri sırasında KGB daima onu gözaltında tutuyordu. Hatta Bakü Devlet Üniversitesi’nde konuşması sırasında bir öğrencinin kendisine yönelttiği “Azerbaycan dilini bilmeyen veya bilip bu dilde konuşmayan aydınlara tutumunuz ne” sorusunu da cevapsız bırakmıştı. Şairin Türk olması ve Azeriler arasındaki nüfuzu, bu arada devlet organlarını da rahatsız ediyormuş.

Vera Tulyakova Nazım Hikmet’le Son Sohbet (Kitap)

Bu anı değil, ölmüş erkekle yapılan asıl sohbettit. Vera Tulyakova bu muhabbetle ilk önce acı sıkıntılardan kurtulmuş, sonra ise bu onun hayatının gizli işine dönüşmüştür (Andrey Dimitryev). 

Otuz yaşına varır varmaz Nazım‘sız kaldı, karşısında bütün bir ömür vardı ancak hayatında en büyük hadise artık baş vermişti. Bundan sonraki olaylara Nazım Hikmet‘le geçirdiği mutlu kaderin yansıdığı nur serpilmiştir. Vera yalnızca, Nazım Hikmet’in düşüncelerini tekrar söylemiyor, o, hayata Nazım’ın gözü ile bakıyor. Belki şimdiki zamanda sıradan ve adet halini almış şeyler bu kitapta beklenmedik, paradoksal, bazen korkunç görünüyor. Ve Nazım Hikmet’i çevreleyen adamlar Simonov, Fadeyev, Zoşenko, Smelyakov, Svetlov, Şostakoviç bugünkü dille söylersek bütün edebiyat, sanat, tiyatro ve siyasi görüşler yeni ve farklı biçimde ortaya çıkmaktadır.

16 Mayıs 2013 Perşembe

Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar - Nazım Hikmet Şiirleri

N. Hikmet Ran’dan Çocuk ve Umut Konulu Güzel Şiir Sözleri

 


Güzel Günler Göreceğiz…

Güzel günler göreceğiz çocuklar 
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler 
Hani şimdi bize
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
Yalnız cumaları,yalnız pazarları
Hani şimdi biz
Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları,
Hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
Açılır kara kaplı kitap:Zindan
Kayış kapar kolumuzu
Kırılan kemik, kan
Hani şimdi bizim soframıza
Haftada bir et gelir
Ve
Çocuklarımız işten eve
Sapsarı iskelet gelir
Hani şimdi biz
İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz

NAZIM HİKMET RAN
1930

12 Haziran 2012 Salı

En Güzel Nazım Hikmet Sözleri - Nazım Hikmet Aşk Şiirleri

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine. (Nazım Hikmet Aşk Şiirleri - En Güzel Nazım Hikmet Sözleri)


 

İnsanların kanatları yok, insanların kanatları yüreklerinde. (Nazım Hikmet Aşk Şiirleri - En Güzel Nazım Hikmet Sözleri)


 

66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali. Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet. Nazım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala. (Nazım Hikmet Aşk Şiirleri - En Güzel Nazım Hikmet Sözleri)